6 Şubat 2012 Pazartesi

ben



Ben, kimsesiz seyyahı, meçhuller caddesinin;
Ben, yankısından kaçan çocuk, kendi sesinin.

Ben, sırtında taşıyan işlenmedik günahı; 
Allah'ın körebesi, cinlerin padişahı.

Ben, usanmaz bekçisi, yolcu inmez hanların; 
Ben, tükenmez ormanı, ısınmaz külhanların... 

Ben, kutup yelkenlisi, buz tutmuş kayalarda; 
Öksüzün altın bahtı, yıldızdan mahyalarda. 

Ben, başı ağır gelmiş, boşlukta düşen fikir; 
Benliğin dolabında, kör ve çilekeş beygir. 

Ben, Allah diyenlerin boyunlarında vebal; 
Ben, bugünküne mazi, yarinkine istikbal.

Ben, ben, ben; haritada deniz görmüş, boğulmuş; 
Dokuz köyün sahibi, dokuz köyden kovulmuş.

Hep Ben, ayna ve hayal, hep Ben, pervane ve mum; 
Ölü ve Münker-Nekir; başdönmesi, uçurum...





necip fazıl
1939

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder