21 Haziran 2017 Çarşamba

tekkede bahar




yan İbrahim, yannnn
kocaman bir yangın senin olsun
gel çök aramıza küçük osman. senin de
ayak uçların tutuşsun

bir düş ki çift kağıda sarılır, bir düş ki
merdivenlerinden çıkarken sarışın ve uzun
inerken karışık ve susuzdur, bir düş ki
yarım aşklar, mayhoş elma kurusu ve ıtır
süslü at arabalarıyla irili ufaklı
tozlu kasabaları dolaşır

kütür kütür bir bahar nasıl çalınır
eriklere mi dalalım, dutlara mı
kamyon rampada; haydi fırla şerafettin
bir çığlık yap, at karpuzları kafamıza.
sonra kızları tahrirat katibinin
sonra kaymakamın karısı; bir bir düştüler
horozlu aynaya, bıyıklarımız da yarıştı
sakallı amcanın bastonuyla

bırak İsmail soğusun, İsmail bırak
bu tekkeye biliyorsun, erimiş
bir baharla girilir ve o baharın ipleri
kanatsız kuşların dilindendir.
bırak İsmail soğusun, tekkeye bahar
fiyakalı girsin; okeye yatsın kahvelerde
kitaplara takılsın, tafra yapsın çalım satsın
bayramları annesinin mezarında dua okusun.
bırak ismail soğusun, soğusun bırak
fısıltılarla anlaşsın; hesap
versin şubelerde, duvarlara işeyip
damlara girsin, işkencelere


mehmet müfit

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder