25 Nisan 2018 Çarşamba

nedim







Mest-i nâzım kim büyüttü böyle bîpervâ seni
Kim yetiştirdi bu gûne servden bâlâ seni

Bûydan hoş rengten pâkizedir nâzik tenin
Beslemiş koynunda gûyâ kim gül-i ra'nâ seni

Güllü dibâ giydin ammâ korkarım nâzâr eder
Nâzenînim sâye-i hâr-i gül-i dibâ seni

Bir elinde gül bir elde câm geldin sâkiyâ
Kangisin alsam gülü yahut ki câmı ya seni

Sandım olmuş ceste bir fevvâre-i âb-ı hayât
Böyle gösterdi bana ol kadd-i müstesnâ seni

Ben dedikçe böyle kim kıldı Nedîm'i nâtüvân
Gösterir engüşt ile meclisteki minâ seni.




" Ey benim Naz Sarhoşu Olan Sevgilim ! Seni kim böyle kayıtsız büyüttü; kim böyle selviden yüksek yetiştirdi ?

Gül-ü rana seni koynunda beslemiş gibi, nazik tenin kokudan güzel, renkten temiz ve lekesizdir.

Nazlım ! Güllü elbise giydin ama, korkarım ki diba gülü dikeninin gölgesi seni incitir.

Ey Saki ! Bir elinde gül, bir elinde kadeh tutarak geldin.Acaba hangisini alsam ? Gülü mü, kadehi mi, yoksa seni mi ?

O eşsiz boynu görünce bir ab-ı hayat fıskiyesi sıçramış sandım.

Ben : "Nedimi böyle mecalsiz bırakan kimdir ?" dedikçe , meclisteki şarap şişesi parmakla seni gösterir."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder