6 Aralık 2010 Pazartesi

HASBELKADER

Ben onu hayattan geçerken gördüm
Istırap döneminde terleyen gül gibiydi
Gölgesini beğendim yağmur kokan ağacın
Zamana dokundukça titreyen dal gibiydi

Oturduk sofrasına şu beyhude günlerin
Bakışlara sığmayan telaşlı yel gibiydi
Gürleyen gök altında sarsılan çatıların
“Ah”ını yüze vuran mızrapsız tel gibiydi

Çarşılara inerdi bensiz dilsiz duvaksız
Aşkın mor tarafına gerili tül gibiydi
Hasbelkader tutuşmuş dilde asılı ikrar
Sesten sözden şiirden savrulan kül gibiydi

Ben onu kalbime bakarken gördüm
Çıkılmaz sokaklara kıvrılan yol gibiydi
Eğildi saçlarıyla köpüren bulutlara
Yerden göğe ağacak sisli bir göl gibiydi



Dergâh - Kasım 2010

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder